Küratör Fatih Ömeroğlu ve Furkan Türkyılmaz eşliğinde düzenlenen özel turlar, izleyiciyi tarihî mekanlarda sanatın kavramsal katmanlarıyla buluşturarak 3. Uluslararası Yeditepe Bienali’nin düşünsel zeminini derinleştiriyor. Sanatla mekan arasındaki bu yoğun etkileşim bienal süresince tamamlanan turlarla birlikte izleyicinin belleğinde kalıcı bir yer ediniyor.
3. Uluslararası Yeditepe Bienali kapsamında gerçekleştirilen küratör özel turları, klasik sanatların çağdaş yorumlarını İstanbul’un tarihî dokusu içinde yorumlayan güçlü bir program dizisi olarak öne çıkıyor. Sanatseverleri sadece görsel değil; mekansal, kavramsal ve estetik bir keşfe çıkaran bu turların ilk durağı Sirkeci Garı Ambarları, ikinci durağı ise Nuruosmaniye Camii Mahzeni oldu. Her iki tur da sanatla mekan arasında kurulan bağları görünür kılarken küratörlerin rehberliğinde izleyiciye derinlemesine bir okuma imkanı sundu.
İlk olarak Sirkeci Garı Ambarları’nda düzenlenen özel tur bienalin küratörlerinden Fatih Ömeroğlu rehberliğinde gerçekleşti. Katılımcılar klasik sanatın geleneksel form ve tekniklerinin günümüz estetik anlayışıyla yeniden yorumlandığı eserleri doğrudan küratörün gözünden okuma fırsatı buldu. Ömeroğlu, eserlerin mekandaki yerleşiminden kavramsal çerçevesine, seçilen temalardan tarihî yapının bienal kurgusundaki işlevine kadar pek çok başlıkta detaylı bir anlatım sundu. Böylece izleyiciler yalnızca bir sergiyi gezmekle kalmadı; mekanın belleğiyle sanatın dili arasında kurulan ilişkiler üzerine düşünme alanına da davet edildi. “Bu bienal sadece geçmişin izlerini sergilemiyor; geçmişle bugünü konuşturarak yeni anlam katmanları oluşturmayı hedefliyor,” diyen Ömeroğlu, bienalin sanatla tarih arasında kurduğu eşzamanlılığı vurguladı.
Haftalık küratör özel turlarının ikinci adresi ise İstanbul’un en özgün ve saklı mekanlarından biri olan Nuruosmaniye Camii Mahzeni oldu. Bu turda küratör Furkan Türkyılmaz, klasik sanatın metafizik boyutlarına odaklanan bir anlatı kurarak izleyicileri yalnızca fiziksel değil, düşünsel bir yolculuğa davet etti. Mahzenin taş duvarları arasında yankılanan anlatılar sergilenen eserlerin mekanla kurduğu diyaloğu güçlendirirken izleyiciye yeni bir sergi deneyimi sundu. Malzeme, ışık ve kavram ilişkisi üzerine kurgulanan yerleştirmeler mekanın tarihî sessizliğiyle konuşan bir sanat dili oluşturdu. Türkyılmaz, “Bu mahzen tarih boyunca sessizliğe tanıklık etmiş bir mekan. Biz bu sessizliği bozmadan, onunla konuşan işler yerleştirdik,” diyerek seçilen eserlerin mekansal hassasiyetle kurgulandığını ifade etti.
Sirkeci Garı ve Nuruosmaniye Mahzeni gibi İstanbul’un tarihî yapılarında düzenlenen bu turlar bienalin genel yapısı içinde sanatla izleyici arasında kurulan ilişkiyi daha da derinleştiriyor. Her hafta farklı bir mekanda, farklı bir küratörün rehberliğinde gerçekleşen bu buluşmalar sanat eserlerinin yalnızca estetik değil; kavramsal ve tarihsel bağlamlarını da görünür kılıyor. Bienal, klasik sanatların çağdaş dünyayla yeniden kurulabilecek ilişkilerine dair güçlü bir öneri sunarken mekanın tarihî belleğini de bu önerinin ayrılmaz bir parçası olarak ele alıyor.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Fatih Belediyesi ile Klasik Türk Sanatları Vakfı iş birliğinde düzenlenen 3. Uluslararası Yeditepe Bienali, disiplinlerarası yaklaşımı, özgün küratöryel vizyonu ve mekân odaklı sergileme biçimleriyle İstanbul’un kültürel yaşamında yeni bir soluk açıyor. Sergi mekanlarının çeşitliliği, kavramların çok katmanlılığı ve küratörlerin yönlendirdiği bu özel programlar izleyiciyi sıradan bir sergi gezisinin ötesine taşıyarak düşünen, sorgulayan ve yeniden yorumlayan bir katılımcıya dönüştürüyor.
Küratör özel turları bienalin düşünsel altyapısını destekleyen, izleyicinin sanatla kurduğu ilişkiyi zenginleştiren ve mekanların tarihî katmanlarını sanatın diliyle açığa çıkaran birer anlatı alanına dönüşüyor. Her biri sanatın yalnızca sergilenmediği; aynı zamanda yaşandığı, hissedildiği ve yeniden kurulduğu bir diyalog zeminini temsil ediyor. Yeditepe Bienali, bu diyalogları büyütmeye ve izleyiciyi bu çoğul anlatıların aktif bir parçası haline getirmeye devam edecek.